Kategori : CemPark Ansiklopedisi

* yarı üzülmek, yarı öfkelenmek * keyfi kaçmış * zarara veya kötülüğe uğrayan kimse acısını çıkarmak için aşırı çaba harcar * çok acı duymak * acı bir deneme geçirmek; bir işte zarar görmek * yorgunluğu geçmek; sağlığını, gücünü kazanmak * birinin katlandığı sıkıntıyı başkalarına örnek göstermek için söylenir * bk. canı gönülden * hoşnutsuzluk anlatır * sevgi seslenişi olarak kullanılır * (ca:nım) çok güzel, çok değer verilen * içten bir sevgi seslenişi * birinin en gönül okşayıcı sözleri bile kendisine dokunmak, batmak * tehlikeye veya herhangi bir sıkıntıya katlanmaya hiç niyetim yok * şefkat veya sevgi seslenişi * "dilediğin gibi olsun, sen bilirsin, bana göre hava hoş" anlamında kullanılır * kendini düşünmeden, kendine bakmadan yaşamak * çok hoşlanmak * ruhu şad olmak * kendine iyi bakan, kendini koruyan * bir kimsenin hakkından gelmek, öldürmek * çok etkilemek * intihara kalkışmak * birini öldürmeye hazırlanmak * acımadan öldürmek * kendini öldürmek * gücünden fazla iş görerek aşırı derecede kendini yormak * (olumsuz bir cevap karşısında) "kabul etmezse etmesin!" anlamında kullanılır * beklenilmeyen iyi bir durumla karşılaşınca duyulan memnunluğu anlatmak için söylenir * berbat ve perişan etmek * "Alllah rahmetini esirgemesin" anlamında kullanılır * ölmek istemek * birini öldürmeyi istemek * dayanamaz duruma gelmek, sabrı kalmamak * kızgınlık ve öfke belirtir * sevgi, hayranlık veya öfke gibi türlü duygular anlatır * katlanamayacak duruma gelmek, bezmek, bıkmak * ölümü göze alacak kadar sıkıntı içinde olmak * ölmek için hazır olmak * birine acı vermek * üzülmeye gerek olmadığını karşı tarafa bildirmek için kullanılır * içi sıkılmak, yapacak bir işi olmamaktan tedirginlik duymak * keyfi kaçmak * (Tanrı) öldürmek * canını verdirecek kadar memnun etmek * sıkıntıya sokmak * öldürülmesi gerekirken vazgeçmek * öldürmek * çok yormak, fazla çalıştırmak * hırpalamak, çok yormak, yıprandırmak * bir tehlikeden güçlükle kurtularak bir yere sığınmak * her tehlikeyi göze alarak işe girişmek * keyfini bozmak, neşesini kaçırmak * sağlığı korumak gerektiğini anlatan bir söz * kendini feda etmek * hiçbir şey esirgememek * bir şeye çok düşkün olmak, çok sevmek * acı verecek biçimde cezalandırmak * bir kimseyi, çok sıkıntı ve zarara sokmak * canından başka bir şey düşünemeyecek kadar sıkıntıda olmak * çok hoşlanmak, çok sevmek * ağır hasta olmak, ölüm döşeğinde can çekişmek * büyük sıkıntıya düşmek * ümit ve ümitsizlik arasında kalıp heyecanlanmak * yeniden canlanmak, canı yerine gelmek * çok güçlü bir sevgiyle bağlanmak * özen gösterilen, çok sevilen bir şeye zarar gelecek diye kaygılanmak * içtenlikle, çok isteyerek * tehlikeli işlerle uğraşmak * heves duymak * sevimli, hoş görünmek * canını vererek veya tehlikeye koyarak * hoşa gidecek bir şey * bıkkınlık vermek * yapılacak bir iş olmamaktan ve hiçbir şeyle oyalanma imkânı bulunamadığı için duyulan tedirginlik, bunalım * ölmek * ruha güç vermek * canlanmasına yol açmak * bir şeyi çok istemek * zulmetmek, eziyet etmek * bir kimseyi büyük zarar ve ziyana sokmak * üzmek, acı vermek * yaşama gücünü artırmak * öldürmek * bir lütuf olarak kabul etmek * ölmek * içtenlikle * çarpma, vurma vb. sonucu acı duymak * üzülmek, rahatsız olmak * büyük bir tehlike karşısında ölecekmiş gibi bir korkuya kapılmak * aşırı duygulanmak, çok heyecanlanmak * bir şey yaparken çok zorluk çekmek * çok yorgun ve bezgin olmak * başkasına yapılacak şeyi kendine yapılacak gibi düşünmek * sabırsızlık göstermek, tahammül etmemek * zayıf ahlâklı kimse * sevilmeyen bir kimse için duyulan öfke ve nefreti bildirir * (vücudun herhangi bir organı için) canlılığı azalır gibi olmak * içi ezilmek * bir şeyi istemek, istek duymak, arzulamak * "büyük zarara veya kötülüğe uğrasın, perişan olsun, ölsün" anlamlarında kullanılan bir ilenme sözü * çok yorulmak veya çok zorluk çekmek * ölmek * çok yıpranmak * "ölsün, gebersin" anlamında bir ilenme sözü * ayılıp bayılmak * İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağladığına ve ölümle vücuttan ayrıldığına inanılan madde dışı varlık * Yaşama, hayat * Güç, dirlik * Kişi, birey * İnsanın kendi varlığı, özü * Gönül * Bektaşîlik ve Mevlevîlikte tarikat kardeşi * Yakınlık duygusu belirten bir seslenme sözü * Çok içten, sevimli, sevilen, şirin * bir şeyin en önemli yeri * ölüm sıkıntısı ve acısı içinde bunalmak * * çok korkmak * istenilen şeyin büyük bir memnunlukla yapılacağını anlatır * iç geçmek, takatsizlik göstermek * kaygısızca yiyip içip rahatına bakmak * başkasının yiyeceğini, içeceğini sağlamak * insan yiyeceğine önem vererek güçlenebilir veya yemeden yaşamak mümkün değildir * herkesin kendi canının, kendi başının kaygısına düştüğü bir tehlike anını anlatır * birbirini seven iki kişi bir arada yalnız olarak * ölmek * insanın kendisi herkesten önce gelir * varlığını kanıtlama amacıyla aşırı gayret * ölmek üzere bulunmak * sona ermek, tükenmek, bitmek * bir işte çeşitli sıkıntı ve üzüntülerle karşılaşıp olağanüstü gayret harcamaktansa o işten vazgeçmek daha iyidir * insanı alışkanlıklarından, huylarından vazgeçirmek mümkün değildir * bir işin en önemli yönü üzerinde durmak * bir şey karşısında insanın dayanıklılığı elden gitmek * zor bir durumdan kurtulmaya çalışmak * ölüm korkusuna kapılmak * canlanmak, güçlenmek * ölüm korkusu * ölüm korkusundan doğan güçlü bir tepki ile * bitkin bir duruma gelmek, gücü tükenmek * her şeyden vazgeçip sadece kendi hayatını koruma veya kurtarma çabasında olmak * bk. can havli * çok yakın dost, sırdaş * büyük bir dikkatle dinlemek * canı çekmek bir şeyi istemek, istek duymak, arzulamak

Kaynak : Güncel Türkçe Sözlük

canı çekmek nedir?   canı çekmek ne demek?   canı çekmek anlamı nedir?   canı çekmek hakkında bilgi        

Fr. Radio- cubital

zelve-arışcıl nedir?   zelve-arışcıl ne demek?   zelve-arışcıl anlamı nedir?   zelve-arışcıl hakkında bilgi