Kategori : CemPark Ansiklopedisi
* (cilt için) Donuk bir beyazlığı olan, rengi atmış olan, solmuş
* (ışık için) Parlaklığını, gücünü yitirmiş olan
* (nesneler için) Rengi atmış olan
* soluk (I) -ğuisim 1. isim Akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava, nefes"Kalp gitgide hafiflemekteydi ve soluklarda hafif bir hışıltı başlamıştı." - R. N. Güntekin 2. Ciğerlere hava alıp verme 3. Tarz"Gençler dergimize yeni bir soluk getirdiler." Atasözü, deyim ve birleşik fiiller (Göster) soluk aldırmamak soluk almak soluğu (bir yerde) almak soluğu kesilmek (veya tutulmak) soluğunu kesmek Birleşik Sözler (Göster) soluk almadan soluk borusu soluk darlığı soluk kesici soluk soluğa gürsoluk ses soluk bir solukta soluk (II) sıfat 1. sıfat Rengi atmış olan, solmuş, uçuk"General, soluk dudaklarını parmaklarının arasına alarak acı acı gülüyor." - E. M. Karakurt 2. Parlaklığını, gücünü yitirmiş (ışık)"Bahçeye, kafeslerden elenen soluk bir ışık vurmuş." - Y. Z. Ortaç 3. Rengi kaybolmuş, matlaşmış (nesne)
* Yorumlarınız onay sürecinden geçtikten sonra yayına girecektir. Düzeltilmesini istediğiniz bir şey varsa buradan (yorum yerinden) bildirebilirsiniz.
Yorum (iletişim)
* Yorumlarınız onay sürecinden geçtikten sonra yayına girecektir. Düzeltilmesini istediğiniz bir şey varsa buradan (yorum yerinden) bildirebilirsiniz.
Kaynak : Güncel Türkçe Sözlük