Kategori : CemPark Ansiklopedisi
a. 1. Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı: " Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor " -Z. O. Saba. 2. Bir nesnenin tabanı: " Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi imkânsızdı " -O. C. Kaygılı. 3. Oturulurken uyluk kemiklerinin yere gelen bölümü: Altına sandalye çekmek. 4. Bir şeyin yere yakın bölümü. 5. Birine göre daha aşağı mevkide olan kimse, madun. 6. sf. Sınıflamalarda ikinci derecede olan: Alt sınıf. Alt cins. Alt takım. 7. sf. Birkaç şeyden aşağıda olan: " Yeleğinin alt düğmesi iliklenmemiş " -H. Taner.
* Yorumlarınız onay sürecinden geçtikten sonra yayına girecektir. Düzeltilmesini istediğiniz bir şey varsa buradan (yorum yerinden) bildirebilirsiniz.
Yorum (iletişim)
* Yorumlarınız onay sürecinden geçtikten sonra yayına girecektir. Düzeltilmesini istediğiniz bir şey varsa buradan (yorum yerinden) bildirebilirsiniz.
Kaynak : Güncel Türkçe Sözlük