Güncellemeler devam ediyor... Çok yakında...
Kategori : CemPark Ansiklopedisi
* Vergi yasalarına göre, yapıt hakkı karşılığı sağlanan ve vergi alınması gereken kazanç.
* Yorumlarınız onay sürecinden geçtikten sonra yayına girecektir. Düzeltilmesini istediğiniz bir şey varsa buradan (yorum yerinden) bildirebilirsiniz.
Yorum (iletişim)
* Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü
* Bacak
* Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri
* Vücudun belden aşağı bölümü
* Büyük bir ırmağa karışan ikinci derecedeki akarsuların her biri
* Göl ayağı
* Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi
* Basamak
* Halk edebiyatında uyak
* Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizelere verilen ad
* Yarım arşın veya 30,5 cm uzunluğundaki ölçü birimi, kadem
* 30,4 cm değerinde İngiliz uzunluk ölçüsü birimi, fut
* (buzdolabı ölçülerinde) İngiliz ölçüsü fut'un kübü alınarak hesaplanan değer
* Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta
* Aşağı düzeyde, sıradan, bayağı
* girmek
* güçlükleri yenerek ilerisinden korkmayacak bir duruma girmek
* kendi isteğiyle gelmek veya emek çekilmeden elde edilmek
* bir gerçeği anlayarak aklı başına gelmek
* geldiği yere uğur getirdiğine inanılan (kişi)
* hemen yola çıkmak üzere olan
* ayağı yere değmez olmak
* bir taşıta binip yaya yürümekten kurtulmak
* halkın düzen içinde çalışmasını baştakiler sağlar
* (biri) bulunduğu yerden ayrılmasına veya yaptığı işi sürdürmesine engel olmak
* önüne bir engel çıkarmak
* bir yere alışılandan daha kısa sürede gidip gelen
* yanına gelmesini istemek
* biri yürürken ayakları arasına ayak uzatıp düşürmek
* (birinin) işinde yükselmesine engel olmak
* başkasına yapmayı tasarladığı kötülük kendi başına gelmek
* iş yapmakta olan birine engel olmak, yürümesine engel olmak
* çok yalvarmak
* aceleyle bir şeyi giymek
* alçak gönüllülük göstererek birinin yanına gelmek
* emek çekilmeden elde edilmek
* sıra, saygı gözetmeksizin birinin yanına gelmesini sağlamak
* alçak gönüllülük ederek veya saygı göstererek birinin yanına varmak
* bir kimseyi çekiştirmek
* alçalırcasına yalvarmak
* bağışlanmak için yalvarmak
* gelmeye nazlanmak, gitmeye üşenmek
* ender gelen bir konuğa yarı sitem, yarı sevinçle söylenen söz
* hamarat olmak, ayak işlerini bıkmadan, yorulmadan yapmak
* yoksulluğuna bakmayarak süs ve gösteriş yapmak ister
* ağrı veya uyuşma dolayısıyla ayağını oynatamamak
* alışılan bir yere gitmekten kendini alamamak
* tek bacağını (veya bacaklarını) kıvırıp üzerine oturmak
* engel olmak
* sık sık gittiği bir yere artık uğramaz olmak, ilgiyi kesmek
* başkalarının kendisine yapması ihtimali bulunan kötülüklere karşı uyanık davranmak
* dikkat
* ilk kez gitmek
* bir yere hiç gitmemek, uğramamak
* otururken bir bacağını ötekinin üstüne almak
* bir yere varmak, ulaşmak
* girmek, gelmek, uğramak
* (bir yere veya mesleğe) girmek, bağlanmak
* bir yere hiç uğramamak
* kandırmaya çalışmak, avutmak
* talim yürüyüşünde kısa bir adım atmak yolu ile adımlarını başkalarınınkine uydurmak
* bir düşünceyi, bir davranışı sonuna kadar sürdürmek, kendi tutumundan şaşmamak
* verilen bir işi ağırdan almak
* gönderilen yere isteği ile gitmemek
* mani yarışmalarında karşısındakine uyması gereken uyağı vermek
* yürüyüşte adım atışını başkalarınınkine uydurmak
* kendi gidiş ve davranışını başkasınınkine benzetmek
* âşık atışmalarında dinleyicilerden biri uyak belirtmek
* birini aldatmak, kandırmak için dalavere çevirmek
* işe ilgisiz ve yetkisiz kimseler karışmak
* hızla ayağa kalkmak
* telâş ve heyecana düşürmek
* ayakları üzerinde durmak, dikilmek
* telâşlanmak, telâşa kapılmak, heyecanlanmak
* (hasta) iyi olmak, iyileşmek
* saygı göstermek için oturma durumundan ayak üzeri durumuna geçmek
* bir yere sürekli gitmek (veya gitmemek)
* yürürken telâştan ayakları birbirine takılmak
* bk. yolu düşmek
* dikkatli ve uyanık davranmak
* ayakkabısını giymek
* bir yolunu bulup birini işinden veya görevinden uzaklaştırmak
* bir yere gitmez olmak, uğramamak
* başkasını bir yere artık uğramaz duruma getirmek
* yalvarırım
* verilen bir işi ağırdan almak
* bir yerden uzaklaşmak üzere bulunmak
* halk inanışına göre bir kimsenin gelmesi, ardından başkalarının da gelmesine yol açmak
* ölmek üzere olmak
* bir işte iyi düşünüp dikkatli davranmak
* ayakkabı ayağını yara etmek
* giderini gelirine uydurmak
* tekme ile dövmek
* bir yolunu bulup bir kimseyi düzenle işinden uzaklaştırmak
* (yüksek bir yerden) geniş bir alanı görür durumda
* karısını boşamak
* serbest davranmasını engelleyen ilişkilere son vermek
* uğradığı yere bereketsizlik, uğursuzluk getirir
* dengi olmayan bir kimseyle evlenmek
* değersiz bir kimseyi üstün bir yere geçirmek
* değerce ondan çok aşağı olmak
* yoldan gelir gelmez, henüz dinlenmeden
* henüz yoldan gelmişken
* bir kimse başka bir kimseye kul gibi bağlanıp onun her emrini yerine getirmek
* "pek çok yalvarırım" anlamında kullanılır
* önem verilmesi gereken şeyleri hiçe saymak, çiğnemek
* değersiz kimseler başa geçip, değerli kimseler ise en geride bırakılmak
* yürürken ayakları birbirine takılmak
* bir yere gönülsüz, istemeye istemeye gitmek
* çok sevinmek
* uzun süre ayakta kalmak veya yürümekten çok yorulmak
* güçlükle yürümek, ayağını sürümek
* bir taşıta binerek yürümekten kurtulmak
* çok yavaş, sessiz, gürültü yapmamaya özen göstererek yürümek
* oturacak yer bulamamak
* yıkılmamak, çökmemek
* değerini yitirmemek, önemini korumak
* oturtmak gerekirken oturtmamak
* bozulmasına, yıkılmasına, çökmesine engel olmak
* bir kuruluşun yaşamasını sağlamak
* o şeyin sürekliliğini sağlamak
* aşırı dalgın, şaşkın veya yorgun olmak
* (kesim hayvanları için) canlı olarak
* ayaklar altına almak önem verilmesi gereken şeyleri hiçe saymak, çiğnemek
* Yorumlarınız onay sürecinden geçtikten sonra yayına girecektir. Düzeltilmesini istediğiniz bir şey varsa buradan (yorum yerinden) bildirebilirsiniz.
Yorum (iletişim)