Kategori : CemPark Ansiklopedisi

Böğürtlen.

Kaynak : Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

mormani nedir?   mormani ne demek?   mormani anlamı nedir?   mormani hakkında bilgi        

* Göğüs boşluğunda, iki akciğerin arasında, vücudun her yanından gelen kanı akciğerlere ve oradan gelen temiz kanı da vücuda dağıtan organ, kalp * Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret * Acıma duygusu * Bazı deyimlerde "hiçbir gizli, art düşüncenin karışmamış olduğu duygu" anlamını verir * Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül * Mide, karın, iç * İskambil kâğıtlarının dört grubundan benekleri kırmızı, yürek biçiminde olanı, kupa * çok korkmuş ve heyecanlı * içine sızı vermek * yüreklendirmek, cesaretlendirmek * aşırı derecede arzu etmek, istemek * birdenbire çok korkmak, aşırı korku veya sevinçten ziyadesiyle heyecanlanmak, endişelenmek * korku ve heyecan dolu bir durumda * karnı çok acıkmak * sıkılmak, üzülmek, dertlenmek * çok üzülmek, çok acı duymak * çok acımak, içi sızlamak * kalp çarpmak veya çalışmak * coşku sebebiyle kalp hızlı hızlı çarpmak veya çalışmak * merak, kaygı, korku, heyecan gibi duygularla tedirgin olmak, huzursuz olmak * sıkılmak, bunalmak, içi daralmak * acısına katlanamamak, çok acı duymak * üzülmek, acı duymak * açlık duymak * kaygıdan kurtulmak * dayanmamak, katlanamamak * dert, acı ve sıkıntıdan içi kabarmak, aşırı dertlenmek * birdenbire korkup heyecanlanmak * içi sıkıntı ile dolup derin soluk alma gereğini duymak * midesi bulanmak * dayanamamak, katlanamamak * heyecanlanmak * derinden acı duymak, çok üzülmek * aşırı üzüntüden sarsılmak * içine karamsarlık ve sıkıntı çökmek * ağlamaktan veya soğuktan nefesi tutulmak * içinde birtakım şüphe ve endişe uyanmak * ansızın heyecanlanmak veya korkmak * çok acımak * pek çok acımak * coşmak, heyecanlanmak * üzüntü ve kaygısı azalmak, kalmamak * üzüntüsü bir dereceye kadar azalmak * içi sıkılmak * kalp atışları düzensiz olmak, sıkıntı duymak * bir meseleden dolayı aşırı üzülmek * çok acımak, çok üzülmek * düşmanın bir felâkete uğramasına sevinmek * can sıkıcı şeyler dinlemekten bunalmak * duygulanmak, endişe, korku duymak * bir şeyi anlatmak için çok yorulmak * çok korkmak * istenilen bir şeyin olmasından ferahlık duymak * pek çok acımak * felâkete uğramak * çok korkmak * birdenbire heyecanlanmak veya korkmak * pişmanlık ve acı duymak * düşünmek * bir şeyi isteyerek, severek yapmak * derinden ıstırap duymak * başkasının her hangi bir davranışı, sonradan kendisi için sürekli bir üzüntü kaynağı olmak * üzülmek * ansızın ölmek * çok üzülmek * çok derin acı uyandırmak * kıskançlık duyarak üzülmek * şüphelenmek, içine kurt düşmek * felâkete uğramak, çok üzülmek * çok üzülmek * içine sinmek * aşırı derecede acı duymak, içine oturmak * (bir kimse) kaygı sebebinin ortadan kalkmasıyla veya yeniden umut verecek bir haberle ferahlamak * kalbini açmak, derdini dökmek, içini dökmek, senli benli konuşmak ve davranmak * aşırı üzülmek, fazla üzüntüden içi yanmak * derdini, üzüntüsünü anlatarak hafiflemek * çok üzmek * acıyla ve özlemle içi yanmak, acıyla kıvranmak * bk. yürek hop etmek (veya hoplamak), (veya oynamak) * heyecanlandırmak * içini kemirmek, tedirgin olmak * kendini korkuya kaptırmamak * üzüntüsünü azaltmak * (bir şeyi anlayıncaya kadar) anlatanı çok yormak * (bir şey anlatmaya çalışarak) yorulmak * yüreği sızlamak * çok üzülmek * çok korkmak * çok acıklı * yüzüne vurmak * yürek -ğiisim, anatomi 1. isim, anatomi Kalp 2. Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül"Fazıla Hanım'ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu." - S. F. Abasıyanık 3. Kupa (I) 4. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret"Bu iş yürek ister." 5. Acıma duygusu"Ona merhume demek bile yürek parçalayıcı bir şeydir." - R. N. Güntekin 6. Mide, karın, iç"Ayşe Hanım, kahveciden limon şekeri almış, yürek ferahlatır diye uzatıyor." - S. M. Alus

yürek nedir?   yürek ne demek?   yürek anlamı nedir?   yürek hakkında bilgi