Kategori : CemPark Ansiklopedisi
* başka birinin yardımı olmaksızın
* bir yerin bir sınırdan öbür sınırına kadar
* sıkıntılı durumlarda söylenilen bir deyim
* çözüm yolu bulmak
* hem .... hem
* sıkıntılı bir durum varken bir yenisinin çıkması üzerine söylenir
* aynı yapı içinde
* bütünüyle denk olmak
* bir ele alışta, ele alır almaz, çabucak
* küçük, güzel bir belirti ile doyurucu sonuca ulaşılmaz
* çapkın kimseler için kullanılır
* bir yerde iki kişi baş olmaz
* düzelmekte olan bir durumu yersiz, yanlış davranışlarla bozmak
* bir kez daha
* hiçbir zaman
* darılıp ilgiyi kesmek
* sık sık iş veya düşünce değiştirmek
* ve olana katarak, fazladan
* umulanın veya beklenilenin dışında bir durumu anlatan cümlelerin başına gelir
* söyledikleri birbirine uymamak, tutarsız konuşmak
* her istediği yapılmak
* her istediğini hemen yapmak
* ara vermeksizin
* bazen bir kimsenin yaptığı yersiz bir iş, birçok kimse tarafından düzeltilemez
* biraz
* çok zayıflamak
* evi veya mülkü olmamak
* insanları konuşturmak için biraz dertlerini deşmek yeter
* yarı çıplak
* az bir mal kalınca satıcıların kullandığı bir özendirme deyimi
* masallardaki dev gibi korkunç ve çirkin
* (ateşli silâh için) bir kez atım
* bazı durumlarda yardımcısız iş yapılmayacağını anlatır
* aynı kimse tarafından
* bir merkezden
* aşırı saygı göstermek
* varlık ve bolluk içinde olmak
* bir davanın bir kişi tarafından savunulması etkili ve yeterli değildir
* yardımlaşarak işler daha kolay başarılır
* yapılan bir iyilik gizli tutulmalı, onunla övünülmemelidir
* yapar göründüğü bir iyiliği, sağladığı bir çıkarla ödetmek
* birbirlerine çok benzeyen kimseler için kullanılır
* Sayıların ilki
* Bu sayıyı gösteren rakam 1, I
* Bu sayı kadar olan
* Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösterir
* Tek
* Birleşik
* Eş, aynı, bir boyda
* Ortaklaşa olan, müşterek
* Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer
* Sıfat veya zarf durumunda başına geldiği kelimelere kuvvet, istek veya kesin olmayan anlamlar katar
* (tekrarlanarak) Bir kez
* Sadece
* Ancak, yalnız
* tek başına bulunan kimsenin istediği yerde barınıp rahat edebileceğini anlatır
* bk. bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır
* bir işi sonuçlandırmak için çare bulmak
* bir davranış, bir tutum biçimi belirlemek
* hep birlikte, beraberce, hep birden
* ortaya atılan bir söz çok çabuk yayılır
* çok az
* amaçsız olarak gidip gelmeyi anlatır
* bir konuda yapabileceği çok az şeyi bulunmak
* yaşayacak çok az zamanı kalmış olmak; çok yaşlanmış olmak
* bir an önce
* çok kısa sürede pek çok yalan söylemek
* çok çocuğu olan baba, her çocuk babasına bakılmasını ötekinden beklediği için sıkıntıda kalır
* belirli bir iş sahibi olmak
* önemsiz, küçük bir sorunu büyütmek
* yalnız olarak, yanında kimse bulunmadan
* iyilik küçük de olsa unutulmaz
* bir bilgi veya bilim dalında saplanmış kalmak
* bir derece daha düşük (birinden)
* birinden daha yaşlı ve daha görmüş geçirmiş olmak
* keder veya sıkıntı varken dostlar, akrabalar eğlenmemelidir
* hem gülüp hem ağlamak
* olabildiği kadar çabuk
* hiç, hiçbir zaman
* hoşa giden bir durum, kısa da sürse çekici ve güzeldir
* bir şeyin çok tekrarlanması yüzünden bitkin duruma gelmek, usanmak, bezmek, fenalık gelmek
* huyu değişmek
* kazaya uğramak, ölmek
* hüzünlendirmek
* şaşırmak
* hüzünlenmek
* bir rahatsızlığı, bir neşesizliği olmak
* (kadın için) çok güzel
* bk. iğne ipliğe dönmek
* bir işi yapmak için hazır beklemek
* ilgisini, bağlantısını aramak, kurulan düzeni araştırmak
* istenmeyen, kötü bir durum karşısında söylenir
* aynı düşüncede
* aynı sonuca varmak
* insan talihinin her an değişebileceğini ve bunun olağan karşılanmasını öğütler
* sıkıntı veya yalnızlık yüzünden iki dost (bile) birbiriyle dalaşır, anlamsız konuşur
* bir kimseye çok kızmak veya çok öfkelenmek
* anlaşmak, uyuşmak, bağdaşmak
* gerektiği zaman kullanmak üzere hazırda tutmak
* güzel şeyi herkes ister, ama o, ancak bir kişiye kısmet olur
* çok fazla gürültü, patırtı, telâş olmak
* şen sözler ve davranışlarla çevresine neşe saçanlar için söylenir
* aynı zamanda birden çok işle ilgilenmek başarı için sakıncalıdır
* birinden, gücünün yetmediği bir özveriyi beklememek gerekir
* bir karı kocanın çocuklarının, yakınlarının yanlarında bulunmadığını veya hiç çocukları olmadığını anlatır
* gerektiğinde kullanılmak için bir yere koymak
* saklamak, biriktirmek
* söylenen söze önem vermemek
* kurşunun gidebileceği uzaklık
* hayatta azla yetinmeyi, dervişçe geçinmeyi anlatır
* daha önce aynı olayları yaşamış olmak, tecrübe sahibi olmak
* her türlü yetkinin sınırsızca kullanıldığı yer
* başkalarıyla uğraşacağına kendi durumunu düşün
* bir araya gelmek, iş birliği yapmak
* rastgele, birçok yerlere, çeşitli yönlere
* çok utanacak, işe yaramaz bir duruma düşürmek
* istediğim yere gider, istediğim biçimde davranırım
* hiç değeri olmamak
* bir kimseyi bir çıkar uğruna harcamak
* birkaç kez saklanabilen bir suç günün birinde ortaya çıkarak yapanı kötü bir duruma düşürür, suçlu cezasız kalmaz
* çok cılız ve güçsüz olmak
* az konuşup çok dinlemek yaralı olur
* uzatmadan, gereği gibi söyledi
* birinin her istediğini hemen yerine getirmek
* (bir kimseyi, bir şeyi, bir yeri) gerçeğinden, olduğundan başka türlü düşünerek hayal kırıklığına uğramak, değerlendirmede yanılmak
* konuşmak
* belirtmek, anlatmak, ifade etmek
* işe yarar durumda olmamak
* söylenti veya dedikodu olayın gerçekleşmesinden daha kötüdür
* daha fazla açıklamamak, kısa kesmek gerektiğinde söylenir
* huyu, durumu, tutumu değişmek, yeni huylar edinmek
* bayılır gibi olmak, birden fenalık gelmek
* ölmek
* bir defada, yekten
* akılca eksik, yarım akıllı
* önemsememek, benimsememek, ertelemek
* bir davranışla birden çok yararlı sonuca ulaşmak
* bir kadeh içki içmek
* çok zayıf
* kendini iyi hissetmemek
* eşit saymak, eşit görmek
* (tekrarlı kullanıldığında) işin yapılmasının da, yapılmamasının da aynı derecede kötü olduğunu belirtir
* hiçbir biçimde, hiçbir yolla
* bir masala başlarken, "eskiden" anlamında söylenen bir tekerleme
* masal gibi geçip gitmiş, artık hayal olmuş
* bir çatı altında dirlik düzenlik içinde yaşamak
* bir varlığa çok değer verildiğini anlatmak için kullanır
* bir taraftan (tarafta), hem ... hem
* (karı koca) evli bulunmak
* (karı koca birlikte) uzun bir ömür sürmek
* şimdiye değin görmediği şaşılacak yeni bir şeyle karşılaşmak
* birçok, pek çok, bir sürü
* kötü durumda olanlara bakarak kendi durumunun değerini bilmek
* çok abartmak
* eklemek, abartmak, bire bin katmak
* (buğday, arpa, nohut, fasulye gibi ürünler için) toprak, kullanılan tohumun belli bir katı kadar ürün vermek
* aynı anda, çabucacık, birden
* bir elini bırakıp ötekini öpmek aşırı saygı göstermek
* Yorumlarınız onay sürecinden geçtikten sonra yayına girecektir. Düzeltilmesini istediğiniz bir şey varsa buradan (yorum yerinden) bildirebilirsiniz.
Yorum (iletişim)
* Yorumlarınız onay sürecinden geçtikten sonra yayına girecektir. Düzeltilmesini istediğiniz bir şey varsa buradan (yorum yerinden) bildirebilirsiniz.
Kaynak : Güncel Türkçe Sözlük