Güncellemeler devam ediyor... Çok yakında...
bir elini bırakıp ötekini öpmek
Kategori : CemPark Ansiklopedisi
* başka birinin yardımı olmaksızın * bir yerin bir sınırdan öbür sınırına kadar * sıkıntılı durumlarda söylenilen bir deyim * çözüm yolu bulmak * hem .... hem * sıkıntılı bir durum varken bir yenisinin çıkması üzerine söylenir * aynı yapı içinde * bütünüyle denk olmak * bir ele alışta, ele alır almaz, çabucak * küçük, güzel bir belirti ile doyurucu sonuca ulaşılmaz * çapkın kimseler için kullanılır * bir yerde iki kişi baş olmaz * düzelmekte olan bir durumu yersiz, yanlış davranışlarla bozmak * bir kez daha * hiçbir zaman * darılıp ilgiyi kesmek * sık sık iş veya düşünce değiştirmek * ve olana katarak, fazladan * umulanın veya beklenilenin dışında bir durumu anlatan cümlelerin başına gelir * söyledikleri birbirine uymamak, tutarsız konuşmak * her istediği yapılmak * her istediğini hemen yapmak * ara vermeksizin * bazen bir kimsenin yaptığı yersiz bir iş, birçok kimse tarafından düzeltilemez * biraz * çok zayıflamak * evi veya mülkü olmamak * insanları konuşturmak için biraz dertlerini deşmek yeter * yarı çıplak * az bir mal kalınca satıcıların kullandığı bir özendirme deyimi * masallardaki dev gibi korkunç ve çirkin * (ateşli silâh için) bir kez atım * bazı durumlarda yardımcısız iş yapılmayacağını anlatır * aynı kimse tarafından * bir merkezden * aşırı saygı göstermek * varlık ve bolluk içinde olmak * bir davanın bir kişi tarafından savunulması etkili ve yeterli değildir * yardımlaşarak işler daha kolay başarılır * yapılan bir iyilik gizli tutulmalı, onunla övünülmemelidir * yapar göründüğü bir iyiliği, sağladığı bir çıkarla ödetmek * birbirlerine çok benzeyen kimseler için kullanılır * Sayıların ilki * Bu sayıyı gösteren rakam 1, I * Bu sayı kadar olan * Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösterir * Tek * Birleşik * Eş, aynı, bir boyda * Ortaklaşa olan, müşterek * Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer * Sıfat veya zarf durumunda başına geldiği kelimelere kuvvet, istek veya kesin olmayan anlamlar katar * (tekrarlanarak) Bir kez * Sadece * Ancak, yalnız * tek başına bulunan kimsenin istediği yerde barınıp rahat edebileceğini anlatır * bk. bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır * bir işi sonuçlandırmak için çare bulmak * bir davranış, bir tutum biçimi belirlemek * hep birlikte, beraberce, hep birden * ortaya atılan bir söz çok çabuk yayılır * çok az * amaçsız olarak gidip gelmeyi anlatır * bir konuda yapabileceği çok az şeyi bulunmak * yaşayacak çok az zamanı kalmış olmak; çok yaşlanmış olmak * bir an önce * çok kısa sürede pek çok yalan söylemek * çok çocuğu olan baba, her çocuk babasına bakılmasını ötekinden beklediği için sıkıntıda kalır * belirli bir iş sahibi olmak * önemsiz, küçük bir sorunu büyütmek * yalnız olarak, yanında kimse bulunmadan * iyilik küçük de olsa unutulmaz * bir bilgi veya bilim dalında saplanmış kalmak * bir derece daha düşük (birinden) * birinden daha yaşlı ve daha görmüş geçirmiş olmak * keder veya sıkıntı varken dostlar, akrabalar eğlenmemelidir * hem gülüp hem ağlamak * olabildiği kadar çabuk * hiç, hiçbir zaman * hoşa giden bir durum, kısa da sürse çekici ve güzeldir * bir şeyin çok tekrarlanması yüzünden bitkin duruma gelmek, usanmak, bezmek, fenalık gelmek * huyu değişmek * kazaya uğramak, ölmek * hüzünlendirmek * şaşırmak * hüzünlenmek * bir rahatsızlığı, bir neşesizliği olmak * (kadın için) çok güzel * bk. iğne ipliğe dönmek * bir işi yapmak için hazır beklemek * ilgisini, bağlantısını aramak, kurulan düzeni araştırmak * istenmeyen, kötü bir durum karşısında söylenir * aynı düşüncede * aynı sonuca varmak * insan talihinin her an değişebileceğini ve bunun olağan karşılanmasını öğütler * sıkıntı veya yalnızlık yüzünden iki dost (bile) birbiriyle dalaşır, anlamsız konuşur * bir kimseye çok kızmak veya çok öfkelenmek * anlaşmak, uyuşmak, bağdaşmak * gerektiği zaman kullanmak üzere hazırda tutmak * güzel şeyi herkes ister, ama o, ancak bir kişiye kısmet olur * çok fazla gürültü, patırtı, telâş olmak * şen sözler ve davranışlarla çevresine neşe saçanlar için söylenir * aynı zamanda birden çok işle ilgilenmek başarı için sakıncalıdır * birinden, gücünün yetmediği bir özveriyi beklememek gerekir * bir karı kocanın çocuklarının, yakınlarının yanlarında bulunmadığını veya hiç çocukları olmadığını anlatır * gerektiğinde kullanılmak için bir yere koymak * saklamak, biriktirmek * söylenen söze önem vermemek * kurşunun gidebileceği uzaklık * hayatta azla yetinmeyi, dervişçe geçinmeyi anlatır * daha önce aynı olayları yaşamış olmak, tecrübe sahibi olmak * her türlü yetkinin sınırsızca kullanıldığı yer * başkalarıyla uğraşacağına kendi durumunu düşün * bir araya gelmek, iş birliği yapmak * rastgele, birçok yerlere, çeşitli yönlere * çok utanacak, işe yaramaz bir duruma düşürmek * istediğim yere gider, istediğim biçimde davranırım * hiç değeri olmamak * bir kimseyi bir çıkar uğruna harcamak * birkaç kez saklanabilen bir suç günün birinde ortaya çıkarak yapanı kötü bir duruma düşürür, suçlu cezasız kalmaz * çok cılız ve güçsüz olmak * az konuşup çok dinlemek yaralı olur * uzatmadan, gereği gibi söyledi * birinin her istediğini hemen yerine getirmek * (bir kimseyi, bir şeyi, bir yeri) gerçeğinden, olduğundan başka türlü düşünerek hayal kırıklığına uğramak, değerlendirmede yanılmak * konuşmak * belirtmek, anlatmak, ifade etmek * işe yarar durumda olmamak * söylenti veya dedikodu olayın gerçekleşmesinden daha kötüdür * daha fazla açıklamamak, kısa kesmek gerektiğinde söylenir * huyu, durumu, tutumu değişmek, yeni huylar edinmek * bayılır gibi olmak, birden fenalık gelmek * ölmek * bir defada, yekten * akılca eksik, yarım akıllı * önemsememek, benimsememek, ertelemek * bir davranışla birden çok yararlı sonuca ulaşmak * bir kadeh içki içmek * çok zayıf * kendini iyi hissetmemek * eşit saymak, eşit görmek * (tekrarlı kullanıldığında) işin yapılmasının da, yapılmamasının da aynı derecede kötü olduğunu belirtir * hiçbir biçimde, hiçbir yolla * bir masala başlarken, "eskiden" anlamında söylenen bir tekerleme * masal gibi geçip gitmiş, artık hayal olmuş * bir çatı altında dirlik düzenlik içinde yaşamak * bir varlığa çok değer verildiğini anlatmak için kullanır * bir taraftan (tarafta), hem ... hem * (karı koca) evli bulunmak * (karı koca birlikte) uzun bir ömür sürmek * şimdiye değin görmediği şaşılacak yeni bir şeyle karşılaşmak * birçok, pek çok, bir sürü * kötü durumda olanlara bakarak kendi durumunun değerini bilmek * çok abartmak * eklemek, abartmak, bire bin katmak * (buğday, arpa, nohut, fasulye gibi ürünler için) toprak, kullanılan tohumun belli bir katı kadar ürün vermek * aynı anda, çabucacık, birden * bir elini bırakıp ötekini öpmek aşırı saygı göstermek
* Yorumlarınız onay sürecinden geçtikten sonra yayına girecektir. Düzeltilmesini istediğiniz bir şey varsa buradan (yorum yerinden) bildirebilirsiniz.
Yorum (iletişim)
* Yorumlarınız onay sürecinden geçtikten sonra yayına girecektir. Düzeltilmesini istediğiniz bir şey varsa buradan (yorum yerinden) bildirebilirsiniz.
Yorumu Gönder
Kaynak : Güncel Türkçe Sözlük
bir elini bırakıp ötekini öpmek nedir?   bir elini bırakıp ötekini öpmek ne demek?   bir elini bırakıp ötekini öpmek anlamı nedir?   bir elini bırakıp ötekini öpmek hakkında bilgi        
Sosyal Grup
Belli ortak özelliklere sahip, etkileşim ve ilişki içinde bulunan iki veya daha fazla kişinin meydana getirdiği göreli bir sürekliliği olan bireyler topluluğu.
* Yorumlarınız onay sürecinden geçtikten sonra yayına girecektir. Düzeltilmesini istediğiniz bir şey varsa buradan (yorum yerinden) bildirebilirsiniz.
Yorum (iletişim)
* Yorumlarınız onay sürecinden geçtikten sonra yayına girecektir. Düzeltilmesini istediğiniz bir şey varsa buradan (yorum yerinden) bildirebilirsiniz.
Yorumu Gönder
Sosyal Grup nedir?   Sosyal Grup ne demek?   Sosyal Grup anlamı nedir?   Sosyal Grup hakkında bilgi