Kategori : CemPark Ansiklopedisi

* (Noksan. C.) Eksiklikler. Noksanlar.

Nakais nedir?   Nakais ne demek?   Nakais anlamı nedir?   nakais hakkında bilgi        

* Bir şeyin görülen yanı, yüzü * Bir şeyin dış yüzü, yüzey * Giyecek, giysi * Birine göre yüksek aşamada olan kimse, mafevk * Vücut, beden * Artan, geriye kalan bölüm * Birkaç şeyden birbirine göre yukarıda olan * Öte, arka * Sınıflamalarda temel olarak alınan bir tipe göre ileri derecede olan * Bazı tamlamalarda zaman bildirir * Bazı deyimlerde sorumluluk, yükümlülük anlatır * İlgilenilen, üzerinde durulan konu * yukarı yanı, yukarıda olan bölümü * yenmek * üstünlük taslayarak söz söylemek * fazladan vermek, ödemek * suçlu olduğu hâlde karşısındakini suçlamak * bk. zeytinyağı gibi üste çıkmak * derinleştirmeden, yüzeysel * giyecekleri çok eski olmak * hesaptan arta kalan az miktardaki paranın alınmaması, bahşiş olarak bırakılması sırasında söylenir * Tanrı esirgesin, üstümden ırak * şaşma, şaşkınlık belirtmek için kullanılır * kötü bir durumdan söz ederken konuşanın dinleyene söylediği iyi dilek sözü * bir işe önem vermek, bir işle yakından ve sürekli ilgilenmek * birinde emeği, iyiliği, hakkı bulunmak * (mal için) artırma sonucunda bir kimsenin olmak * Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk * (suç, kabahat için ) suçlanmak * üstündekinden başka hiçbir şey kalmadan * bir durumu çok belli olmak * bir şeyi ödev olarak kabul etmemek * (giysi, giyecek için) bol ve biçimsiz olmak, yakışmamak * ırzına geçmek * aradan herhangi bir zaman geçmek * bir davranışın kendisine karşı olduğunu sanarak tedirgin olmak, alınmak * bir işi yapmaya söz vermek, ödev alınmak * (bir suçu) birine yüklemek * bk. yerinde bir düşünce ileri sürmek * iyice belirtmek * ağır bir biçimde sövmek * o işten umudunu kesmek, o işin olacağına inanmamak, o işten vaz geçmek * üzerine almak, muhatap olmak * bk. üstüne geçirmek * bir kimseyle veya bir şeyle çok ilgilenmek * sabah yataktan geç kalkmak * karısı varken bir kadınla daha evlenmek * karısı varken bir kadınla daha evlenmek * aşırı derecede sıkılmak, pek bunalmak * bir malın tapusunu kendi adına yazdırmak * (çocuk için) evlât edinmek * bir şey yapılırken veya konuşulurken çıkagelmek * karışmak * güçlükler birinin omuzlarına yüklenmek * güneş doğmadan önce kalkmak * sevdiği birinden başkasını sevmemek * aralıksız çalışmak * katmak eklemek * olağanüstü, görülmemiş bir katkı, süs veya hizmet yapmak * daha üstü bulunmamak * bk. üzerine oturmak * hakkı yokken bir şeyi kendisine mal etmek * tembel, uyuşuk, cansız, miskin * isteyerek örtmek, gizlemek * birini severken bir başkasını daha sevmek * bk. üzerine titremek * çok sevgi, özen göstermek * bir şeyin kusurlu olabileceğini kabul etmemek * üzüntüyü, kusuru artıracak durum yaratmak * çekinmeden, sonucu tehlikeli olabilecek bir şeyle uğraşmak yılmamak * bir şey yapmasını baskı yaparak istemek * saldırmak * (kadın) evli bir erkekle evlenmek * görevi olmamak o görev kendini ilgilendirmemek * bk. üstüne geçirmek * hakkı yokken bir şeyi kendine mal etmek, bir şeyi alıp vermemek * kendisinin de sorumlu olduğunu bir işin ağırlığını başkalarına yüklemek (veya kendisi yüklenmek) * kendi suçunu başkasına yüklemek * yamamak (veya yamanmak) * bundan daha iyisi olamaz, hepsinden iyisi bu * alınmak * saldırmak * ısrar etmek * korkutmak, yıldırmak amacıyla saldıracakmış gibi yapmak * (kadın) gebeyken aybaşı olmak * hastalıktan söz ederken karşısındakinin tutulmaması dileğiyle söylenen söz * üstüne geçirmek 1. bir malın tapusunu kendi adına yazdırmak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar 2. evlat edinmek"Bu sefer taşın üstünden inip yere oturdu." - M. Ş. Esendal

üstüne geçirmek nedir?   üstüne geçirmek ne demek?   üstüne geçirmek anlamı nedir?   üstüne geçirmek hakkında bilgi